Sanal bir hadiseydi bizimkisi. Ne zaman başladı ne vakit bitti bilinmez...Laçkalaşmış düzenin çarpık bir ilişkisiydi sadece. Sureti meçhul biriydi o. Sadece klavyemin tuşuydu belki de. Ben ENTER dedikçe hayat buluyordu ekranımda.
Bana söyledikleri bile yok aslında aklımda. Hayal meyal son konuşmamızı hatırlıyorum. Bir çarşamba günüydü sanırım yok hayır salımıydı yoksa!. Yani her neyse bilinmeyen uçsuz bucaksız alemde kafa dağıtırken geldi o son yazısı. Gerçek miydi, yoksa ben mi kafayı yemiştim bilemiyorum.Dedim ya; her şey hayal meyal nasıl karşılaştığımızı bile hatırlamıyorum sadece çok üzgündüm. Evet; anımsıyorum galiba bir pazar gecesiydi. Ağlıyordum!. O çıktı karşıma bana bir şeyler yazmıştı. Tabi beni nereden buldu bilinmez ama çıktı işte karşıma hem de en savunmasız anımda. Bu kadar ne yazdı ne konuştuk neler paylaştık hatırlamıyorum. Şimdi ise yok gitti.. Nedensiz ziyan edip gitti. Beni bulsun diye kayboluyorum ama nafile, yok. Biliyordum aslında böyle olacaktı olmalıydı da daha fazlasını beklemem bencilceydi. Dedim ya sanal bir hadiseydi bizimkisi bitecekti ama bitmemeliydi..